ANKARA- Sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamanın her
insanın temel hakkı olduğunu belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Son yıllarda giderek artan, ekosistemdeki tüm
canlılarla birlikte insanlığın fiziksel ve psikolojik durumunu da olumsuz
etkileyen çevre kirliliğinin önüne geçilmezse insanlığın yok olması kaçınılmaz. Çevre kirliliğini önleyici çalışmalar tek
başına yeterli olmayıp, birey ve ailelerin katılımı olmadıkça, yanlış
alışkanlıklar değiştirilmedikçe sorunların çözümü mümkün değil. Çevreye karşı
ülkece topyekun duyarlılığımızı artırmalı, çevre bilincimizi geliştirmeli ve yanlış
alışkanlıklarımızdan vazgeçerek doğal kaynaklarımıza sahip çıkmalıyız” dedi.
-“EKOSİSTEMDEKİ TÜM CANLILARIN VARLIĞINI TEHDİT EDİYOR”
Türkiye Esnaf ve
Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken Çevre
Koruma Haftası vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınladı. Dünya genelinde yaşanan
çevre kirliliğinin yaşamı tehdit ettiğine dikkati çeken Palandöken,
“Son yıllarda tüm dünyada yaşanan sanayi ve teknolojik
gelişmeler, artan nüfus artışı, doğal
kaynaklarımızın hor kullanımı, plansız endüstrileşme gibi etkenler çevre
kirliliğine sebep olmakta ve insanoğlu en temel hakkından mahrum kalmaktadır.
Bilinçsiz ve sınırsız tüketim anlayışı en büyük zararı çevreye ve insanlığa
vermektedir. Çevre kirliliği yalnızca insanları değil hayvan ve bitkiler ile ekosistemdeki
tüm canlıların yaşamını tehdit etmektedir. Dünya genelinde yaşanan iklim
değişikliği, kuraklık, kirlenen denizler, azalan ormanlar, verimsizleşen
topraklar hepimizin hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Nitekim her geçen
gün çevre problemleri daha çok artarak hava, su ve toprak kirliliği çok sayıda
canlı neslinin tükenmesine sebep olmaktadır. Çevre kirliliği yüzünden 17.
Yüzyıldan bu yana en az 112 memeli hayvan ve 94 kuş türünün soyu tükendiği
bilinmektedir” diye konuştu.
-“ÇEVREMİZ GELECEK NESİLLERE
BIRAKACAĞIMIZ EN DEĞERLİ MİRAS”
Çevre problemlerinin
doğal kaynaklarımızı her geçen gün kısıtladığını ifade eden Palandöken, “Kuşkusuz, ülkemizde çevre yönetimi
alanında güzel gelişmeler yaşanmakta, düzenli depolama sahalarının, atık su
arıtma tesislerinin sayısı artmakta, alt yapı güçlendirilmekte ve ağaçlandırma
faaliyetleri yapılmaktadır. Ancak bu gelişmelerin yanında çevre kirliliği halen
artmakta havamız, toprağımız ve suyumuz gün geçtikçe kirlenmeye devam
etmektedir. Örneğin son aylarda deniz
ortamındaki mikroorganizmaların aşırı artış göstererek ortama salgıladıkları organik
bileşikler sonucunda oluşan ve Marmara Denizini saran müsilaj giderek yayılarak
deniz altındaki hayatı tehdit etmektedir. İçinde bulunduğumuz Çevreyi Koruma
Haftası vesilesiyle denizlerimizin ve ülkemizin bu tehditten bir an evvel
kurtulmasını temenni ediyorum. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya
bırakmak için tüm insanlığın çevreye duyarlılığı kritik önem arz etmektedir.
Çünkü içinde bulunduğumuz doğa hiçbirimizin ebedi mülkiyeti değil, gelecek nesillere
bırakacağımız en değerli mirasımızdır” ifadelerini kullandı.