ANKARA - Sosyal Güvenlik Kurumu 3.`üncü Olağan genel kurulunda konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnaf ve sanatkarların SGK`de temsil edilmediğini dile getirerek en kısa zamanda bu temsiliyetin sağlanmasını isteyerek şunları söyledi; `Esnaf ve sanatkarlarımız daha uzun süre prim ödeyen, borcu olduğu zaman sağlık hizmetinden yararlanamayan dolayısıyla diğer sigortalılara göre mağdur olan bir kesimdir.Ülkemizdeki toplam 74.724.269 kişiden 63.800.387 kişinin sosyal güvenlik kapsamında bulunduğu, bağımsız çalışan sigortalıların sayısının ise tarım sigortalıları hariç 2.147.279 olduğu, bilinmektedir. Bu toplantı tarihi itibariyle üyelerimizin sayısı 2 milyonu geçmiş durumdadır. Yani bağımsız çalışan sigortalıların çok büyük bir kısmı esnaflardır` dedi.
ESNAF VE SANATKARLAR SGK YÖNETİMİNDE YER ALMALIDIR`
Palandöken konuşmasına şöyle devam etti, `Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu ve Ziraat Odaları Birliği Kanunundaki düzenlemeler nedeniyle; ziraat odalarının üye sayılarının, esnaf ve sanatkar odalarının üye sayılarından daha fazla olmakta ve kesimimiz sigortalıları sayıca daha fazla olmalarına rağmen SGK da temsil edilememektedir. Oysa aktif tarım sigortalılarının sayısı yaklaşık bir milyon iken esnaf sigortalıların sayısı ise iki milyondan fazladır. Kaldı ki SGK Yönetim Kurulunda; işçi, işveren, kamu görevlileri ve emeklilerin temsil imkanı doğrudan sağlanmakta iken, tarımda çalışanlar ile kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar aynı statüde değerlendirildiğinden esnaf ve sanatkarlarımızın, Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulunda temsil imkanı kalmamıştır. Bu nedenle; Kurum Kanununda gerekli düzenlemenin yapılarak, SGK Genel Kurulunda tarım sigortalıları ile kendi nam ve hesabına çalışanların ayrı ayrı temsil imkanı sağlanmalıdır.`
-EMEKLİ ESNAFTAN AYLIKLARINDAN SGK DESTEK PRİMİ KESİLMEMELİ
Herhangi bir sosyal güvenlik kurumunda emekli olup halen 5510 sayılı Kanunun 4/1-(b) maddesine tabi olmayı gerektiren bir işte çalışan esnaf ve sanatkârlardan yüzde 15 oranında sosyal güvenlik destek primi kesildiğini anlatan Bendevi Palandöken, `SGK verileri incelendiğinde; emekli olduktan sonra bir işyeri açarak çalışmasına devam eden kişi sayısının 13.264 olduğu görülmektedir. Emekli çalışanlardan SGDP kesilmesindeki amaç, iş gücüne katılması beklenen gençlerin önünün açılmasıdır. Bu 13 bin kişi zaten yanlarında işçi çalıştırarak istihdama katkı sağlamaktadır. Bir başka ifadeyle, emekli olduğu halde halen çalışmakta olan esnaf ve sanatkârlar, genç işgücünün önünü tıkayan değil, tersine onlara iş imkanı yaratan durumundadırlar. Bu nedenle, emekli esnaf ve sanatkârlardan sosyal güvenlik destek primi almak, gençlere iş imkanı yaratan bir kesimi ödüllendirilmesi gereken yerde cezalandırmak anlamına gelmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik destek primi esnaf ve sanatkârların yaşlılık aylıklarından kesilmemelidir.
-`EMEKLİ OLABİLMEK İÇİN ARANAN 9000 GÜN 7200 GÜNE İNDİRİLMELİDİR`
Yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için aranan prim ödeme gün sayısının işçilerde 7200 gün iken esnaf ve sanatkarlarda 9 bin gün olması gerek norm ve standart birliği yönünden gerekse Türkiye gerçekleriyle bağdaşmadığını ifade eden Palandöken, `Yoğun işsizliğin yaşandığı ülkemizde bir esnafın kesintisiz olarak 25 yıl faaliyette bulunması ve 9 bin gün prim ödemesi gerçekçi değildir. Bu nedenle prim ödeme gün sayısı 7200 gün olarak eşitlenmelidir` dedi.
-`BORÇLU ESNAF VE SANATKARLAR DA SAĞLIK HİZMETİNDEN ARARLANMALI`
Esnaf ve sanatkarlara, işçi ve memurlardan farklı olarak, 60 günden fazla prim borçları olduğu dönemlerde kendilerine ve bakmakla yükümlü oldukları eş, çocuk ve ana babalarına sağlık hizmeti verilmediğini kaydeden TESK Başkanı Palandöken, `Kuruma 60 günden fazla prim borcu bulunanlar sağlık hizmetinden yararlanamamakta, bunun sonucunda ise, sigortalıların kendi yaşamı ile birlikte bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin de yaşamı risk altına girmektedir. Prim borcunun tahsil edilmesi, sosyal güvenlik kurumlarının görevi olduğuna göre, sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, sigortalının prim borcu ile ilişkilendirilmemelidir. Anayasada düzenlenen haklardan olan `Yaşam Hakkı` bütün temel haklardan daha üstün olduğundan prim borcu bulunan sigortalılar da mutlaka sağlık hizmetinden faydalandırılmalıdır` diye konuştu.
-TEDAVİLERDE DE GEÇİCİ İŞGÖREMEZLİK ÖDENEĞİ ESNAF VE SANATKARLARA DA VERİLMELİDİR.
SSK`lılara; hastalıkları sebebiyle iş göremezliğe uğramaları geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verildiğini hatırlatan Palandöken, `Ancak esnaf ve sanatkarlar sadece iş kazası, meslek hastalığı veya analık halinde ve her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla, yalnızca yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede Geçici İş Göremezlik ödeneği alabilmektedirler. Oysa esnaf ve sanatkarlarımız da hastanede yatmasa dahi hastalıkları sebebiyle evlerinde istirahat ettikleri günlerde işyerlerini açamamakta ve gelir kaybına uğramaktadırlar. Kaldı ki esnaf ve sanatkarımızın ödenmesi gereken çekleri ve senetleri hastalığı nedeniyle işe gidemedi diye ertelenmemektedir. Bu dönem için verilecek iş göremezlik ödeneği bir nebze de olsa günlük geçimini karşılayacaktır. Bu eşitsizliğin giderilerek, esnaf ve sanatkarlarımızın da hastalık ve ayakta tedavi süresinde geçici iş göremezlik ödeneği alabilmeleri konusunda düzenleme yapılmalıdır` dedi.
-KADINLARA DOĞUM BORÇLANMASI YAPABİLME İMKAN SAĞLANMALIDIR
Hizmet akdiyle çalışan sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri, doğum borçlanması yapabilme imkanı getirildiğini kaydeden Bendevi Palandöken, `Ancak bu imkan kadın esnaf ve sanatkarlarımıza verilmemiştir. Yapılan bu haksızlığın giderilerek kadın esnaf ve sanatkarların da doğum borçlanması yapmasına imkan tanınmalıdır` diye konuştu.