PALANDÖKEN, `SAĞLIK TURİZMİNDE ALTERNATİF TIP YENİ GÖZDEMİZ`
ANKARA- Ülkemizin sağlık turizmi kapasitesinin çok yüksek olduğunu ifade eden TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, `Tatil cenneti ülkemizde bin 500 adet doğal termal su kaynağı var. Sağlık açısından çok önemli bir yere sahip olan doğal termal kaynaklarımızdan en doğru şekilde faydalanıp turistlerin hizmetine sunmalıyız. Özellikle kıyı kesiminde bulunmayan ve yabancı turist sayısının az olduğu illerimizde sağlık turizminin gelişimine önem vermeliyiz. Gelişmiş ülkelere göre yüzde 40 daha ucuz sağlık hizmeti verilen ülkemizde sağlık turizmi geliri yıllık ortalama 6 milyar dolar civarında. Uzmanların araştırmalarına göre, tedavi amaçlı gelen turist, diğerine göre ortalama 4 kat daha fazla döviz bırakıyor. Ülkemizin önümüzdeki yıllarda sağlık turizmi hedefini 20 milyar dolara çıkarmak için potansiyelimizi çok iyi kullanarak Türkiye`yi bir termal tedavi merkezi haline getirmeliyiz` dedi.
-`TERMAL KAYNAKLARIMIZI SAĞLIK TURİZMİ İÇİN KULLANALIM`
Ekonomi için katma değeri en yüksek turizm çeşidinin sağlık turizmi olduğunu belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, `Tüm dünyada yeni bir trend olarak gelişen sağlık turizmi, diğer turizm çeşitleri ile birlikte her yaştan insan için alternatif bir turizm alanıdır. Kültür turizmi, doğa turizmi, kış turizmi ve inanç turizminin yanı sıra sağlık turizmi ülkemizin tanıtımında büyük rol oynamaktadır. Doğal ve termal kaynakları ile adeta bir turizm cenneti olan ülkemizde sağlık turizmin gelişmesiyle birçok sektörde yeni istihdam alanları yaratılmaktadır. Şifalı su, dağ havası, ormanlık alanlar gibi ekonomik niteliği az olan tabii varlıklar sağlık turizmi sayesinde bölgenin turizm gelirlerini artırmaktadır. Öte yandan sağlık nedeniyle tercih edilen bir ülke olmak, Türkiye`yi gelişmiş ülkeler arasına katacak ve prestijimizi yükseltecektir` şeklinde konuştu.
-`DÜNYADA HER ÜÇ KİŞİDEN BİRİ ALTERNATİF TEDAVİ GÖRÜYOR`
Sağlık turizminin gelişmesi için alternatif tedavi yöntemlerini geliştirmemiz ve uzman ellere emanet etmemiz gerektiğini söyleyen Palandöken, `Araştırmalara göre dünyada her üç kişiden biri geleneksel ve tamamlayıcı alternatif tedavi yöntemlerini kullanıyor. Fizik tedavi ve rehabilitasyon işlemleri, akupunktur uygulamaları ve fitoterapi gibi tamamlayıcı tedavilerin yanı sıra ülkemizde geleneksel olarak uygulanan alternatif tedavi yöntemlerinden hacamat ve sülük uygulaması var. Binlerce yıllık geçmişe sahip olan geleneksel tedavi yöntemlerimiz artık hastanelerde ve uzman ellerde yapılmaya başladı. Ülkemize özgü bu tarz tedavi yöntemlerini geliştirip tamamen sağlık merkezlerinin bünyesine taşımalıyız. Geleneksel tedavi yöntemlerimizin merdiven altında sağlıksız koşullarda uygulanmasının önüne geçerek alternatif tedaviyi geliştirmeli ve sağlık turizminde öncü olmalıyız` diye konuştu.